Hatay’da sarsıntıların akabinde konutlarının hasar görmesi üzerine Fazla sayıda aile çadır ve konteyner kentlerde hayatlarını sürdürürken, kimi aileler de kendileri için tahsis edilen yataklı trenlerde kalıyor.
Depremin birinci günleri yoğunluğun olması nedeniyle yaklaşık 1 ay koltuklu trende kalan, daha sonra gönderilen yataklı trene geçen aileler, ömürlerini burada sürdürüyor.
50 aile, vagonlarda kalıyor
İskenderun Tren
İmsak vaktinden Evvel kalkıp 3 metrekarelik alanda yatakları kapatan aileler, Ufak bir masada hazırladıkları kahvaltılıkları yedikten sonra niyet edip oruç tutuyor.
“Devlet bize yardım ediyor”
Trende kalan depremzedelerden Celalettin Alkan, sarsıntının ikinci gününden sonra trende kalmaya başladıklarını söyledi.
Demiryollarından emekli olduğunu anlatan Alkan,
Ramazanı da burada geçiriyoruz. Devlet bize yardım ediyor. Buraya Yemek de gönderiyor, ilgileniyor. Soğuk havada şu sıcak odada kalmamız yetiyor. O soğuklarda biz buraya geldik. Bize küçük ufak sobalar da dağıttılar. Sahurumuza da kalkıyor, orucumuzu tutuyoruz.
diye konuştu.
“Bu Yıl ramazanı trende geçireceğimi söyleseler inanmazdım”
Depremzedelerden Zeynep Alkan da sahurda kahvaltılık eserler hazırladıklarını, bitişikteki yeri mutfak üzere kullandığını lisana getirdi.
Su getirip bulaşıkları yıkadığını belirten Alkan, şu sözleri kullandı:
Mutlu olmak için hoş şeyler aklıma getiriyorum. Yemek sırasına giriyorum. İlah kimseyi kimseye muhtaç etmesin. Bu Yıl ramazanı trende geçireceğimizi söyleseler inanmazdım. Bu türlü bir şey aklıma gelmezdi. güç lakin Tekrar de şükrediyoruz. Devletimiz sağ olsun. Allah’ın verdiği nimetlere şükrediyoruz. Sıhhatimize da hamdediyoruz.
“Herkesin hayat öyküsü farklı”
Ailesiyle trende konaklayan Rabia Yücel ise bu sene ramazanın geçen yıla nazaran Fazla farklı geçtiğini vurgulayarak,
Bu sene ramazan biraz hüzünlü, buruk geçiyor. O günler Fazla soğuktu. Buraya geldik. Hiç değilse burası sıcak ve yağmurdan korunduk. Burada uygun beşerler tanıdım. Herkesin hayat öyküsü farklı. Devletimizden İlah razı olsun.
dedi.
Yorum Yok