Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü, ormanları gençleştirmek için nizamlı olarak İhtiyar ağaçların kısmını yaptırarak yeni fidanların yetişmesine Meydan açılmasını sağlıyor.
Bunun için Orman İşletme Müdürlüğü tarafından orman işleri öncelikli olarak orman köylülerinin kurduğu kooperatiflere veriliyor. Kooperatif üyesi köylüler, ormanda belirlenen ağaçları kesiyor, kesilen ağaçların satışından gelir elde ediyor.
Orman köylüleri, geçimlerini İhtiyar ağaçlardan sağlıyor
Yüz ölçümünün yaklaşık yüzde 66’sı ormanlarla kaplı olan Kastamonu’nun neredeyse tamamında orman köylüleri tomruklar ortasında alın terlerinin karşılığını almak için mesai yapıyor.
Yazık sıcakla, kışın soğukla gayret ediyorlar
Kastamonu merkeze bağlı Ahlat köyünde geçimlerini ormancılıkla sağlayan köylüler, günün birinci ışıklarıyla mesailerine başlıyor. Orman Bölge Müdürlüğüne ilişkin üretim alanlarının yolunu tutan köylüler Edebiyat sıcaktan, kışın ise soğuktan korunmak için kendilerince teknikler geliştiriyor.
İşaretlenen ağaçlar kesiliyor, orman yenileniyor
Ormancılar tarafından Türlü periyotlarda işaretlenen ağaçları motorlu testere ile kesen orman köylüleri, bir yandan da kuruyan kısımları temizleyerek ormanın kendini yenilemesine katkı sağlıyor.
Kestikleri tomrukları kimi elleriyle kimi de traktörlerle yol kenarlarına çıkaran köylüler, daha sonra kamyon ve römorklarla tomrukları orman işletmesinin deposuna taşıyor.
Ahlat köyünde yaşayan 35 yaşındaki Sami Tüfekçioğlu, 10 yaşından beri baba mesleği olan orman işi yaptığını söyledi.
Kesim yapılacak alanların Orman Bölge Müdürlüğü tarafından belirlendiğini, ağaçların damgalandığını kaydeden Tüfekçioğlu, “Bize numaralar bildiriliyor, biz de ormana giderek kendimize düşen numaraları keserek ormanı seyreltiyoruz.” dedi.
“Kışın kimi eksi 5-10 dereceyi buluyor”
Kahvaltımızı yapıp sabahları 7.00’de konuttan çıkıyor, kesite geliyoruz. kimi meskenden kesim yeri ortası 1,5 saat sürüyor. çok zorlukları da var. Yeri geliyor yağmur, kar, çamur oluyor. Köye yakın olursa öğlen yemeğini meskende yiyoruz fakat genelde Irak olduğu için ormanda kendimiz hazırlayıp yiyoruz. Sabahları Fazla soğuk oluyor. Kışın kimi eksi 5-10 dereceyi buluyor. Üşüdüğümüzde kesitten artan modülleri yakıp ısınıyoruz. Geçimimizi sağlamak için güç koşullarda çalışıyoruz. Yeri geliyor yağış, yeri geliyor kar oluyor. Bu Amel Fazla sıkıntı, aceleyi sevmez. kimi gündüzleri yetmiyor geceleri çalıştığımız oluyor. Önlemlerimizi alarak Çabuk etmeden çalışıyoruz.
Kendileri için Fazla değerli olan ormanı tıpkı vakitte koruduklarını vurgulayan Tüfekçioğlu,
Orman bizim geçimimizi sağlıyor fakat aslında hayatımızın bir modülü. Ormanların kıymetini biliyoruz, koruyoruz. Her yere ateş yakmıyoruz mesela. Nasıl çocuğumuzu koruyorsak ormanları da koruyoruz. Devletimizin planlı bölümlerini yapıyoruz. Ortalarındaki ağaçları keserek seyreltip daha Fazla güneş görüp daha yeterli gelişmesini sağlıyoruz. Bu sayede ormanı güçlendiriyoruz.
diye konuştu.
“Bizim ekmek teknemiz de orman”
Mesut Yılmaz Tüfekçioğlu da ormanın meskenleri olduğunu belirterek,
Herkesin bir ekmek teknesi var, bizimki de orman. Rızkımızı buradan kazanıyoruz. kimi yarım metre kar oluyor, ıslanıyoruz lakin helalinden ekmeğimiz buradan çıkıyor. kimi de yol kenarlarında çalıştığımız yerlerde ormanda geyikler, ayılar, domuzlar Fazla sayıda yaban hayvanı görüyoruz.
ifadelerini kullandı.
“Köylüler birlik ve beraberlik içinde çalışır”
Mustafa Abduloğlu ise bu işin kendilerine dededen kaldığını Anlatım ederek,
Sabah geldiğimizde damgalıları bulup kesiyoruz, sonra kenara çekiyoruz. Kepçelerle kamyona, römorka yükleyip depoya gönderiyoruz. Evvelce öküzlerle, mandalarla çekerdik, artık traktörlerle çekiyoruz. Genelde köylüler bir ortada Yan yana olduğu için kimisi Yemek yapar kimisi çay demler, birlik beraberlik içinde yapılır.
dedi.
Yorum Yok