Yüce Allah, rivayete nazaran Kur’an’ın Levh-i Mahfuz’dan dünyaya indirildiği Berat gecesi için Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor: “Apaçık Kitaba Ant olsun ki, Biz Kur’an-ı kutsal bir gecede indirdik. Biz, nitekim uyarıcıyız. O kutsal gecede, her hikmetli Amel katımızdan bir buyrukla ayırt edilir.” (Duhan, 44/1-4) Bu türlü bir geceyi ganimet bilip dua, zikir ve ibadete yönelerek Meslek defterini zenginleştirmek, Allah’ın kulları için bulunmaz bir fırsattır. Sizler için, Berat gecesinde yapılacak bütün ibadetleri, zikirleri bütün ayrıntılarıyla araştırdık. İşte Berat Kandilinde yapılacak ibadetler, dualar ve zikirler…
Berat Gecesinde yapılacak dualar ve ibadetler
1. Gündüzünde Oruç Tutmak
Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’in, Ramazan dışında en Fazla oruç tuttuğu ay, Şâban ayı idi.
Hz. Âişe (r.a.) şöyle dedi:
Peygamber (s.a.v.) hiçbir ayda, Şâban ayında tuttuğu oruçtan daha Çok oruç tutmazdı. Şâban ayının tamamını oruçlu geçirirdi.
Başka bir rivayette (Müslim, Sıyâm 176; İbni Mâce, Sıyâm 30), “Pek az bir kısmı dış Şâban ayını baştan sona oruçlu geçirirdi.” denilmektedir. (Buhârî, Savm 52; Müslim, Sıyâm 177. Ayrıyeten bk. İbni Mâce, Sıyâm 30)
3. Kaza ve Beyhude Namazları Kılmak
En değerli konulardan biri, namazdır. Hak dostları bu gecede namaz kılmanın ehemmiyetine dikkat çekmişler ve namaz borcu olanların kaza namazı kılmalarını tavsiye etmişlerdir.
Berât Gecesi Namazı:
“Berât gecesinde yatsıdan sonra ikide bir selâm vermek üzere Çehre rekât namaz kılınır. Her rekâtta Fâtiha’dan sonra on kez İhlâs-ı şerîf okunur. On sefer İhlâs-ı şerîf okumaya kudreti olmayan beş yahut üç kere okur. Bu namaz tamam oldukdan sonra okuyabildiği kadar salavât-ı şerîfe ve huzur-ı kalble tevbe ve istiğfar edip İlah Teâlâ Hazretleri’nden dünyevî ve uhrevî hâcetlerini taleb ve niyaz edecektir.” (bkz Mahmud Sami Ramazanoğlu/ Dualar ve zikirler)
4. Kur’an Okumak
Kurʼânʼın yer yüzüne inişiyle alakalı ilgili mübârek iki gece vardır, Beraat gecesi ve Kadir gecesi. Beraat gecesi, ilm-i ilâhîden topluca zâhir olup meleklere yazdırıldığı gecedir. Kadir gecesi, fiilen indirildiği gecedir. Yani Kurʼân-ı Kerîmʼin dünya semâsına icmâlen nüzûlü/inişi Beraat gecesinde, tafsîlen nüzûlü de Kadir gecesindedir.
İbni Mesut‘tan -radıyallahu anh- rivayet edildiğine nazaran, Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:
“Kim Kur’ân-ı Kerîm’den bir harf okursa, onun için bir düzgünlük sevabı vardır. Her bir güzelliğin karşılığı da on sevaptır. Ben, elif lâm mîm bir harftir demiyorum; aksine elif bir harftir, lâm bir harftir, mîm de bir harftir.” (Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’ân 16)
İbni Abbâs’tan -radıyallahu anhümâ- rivayet edildiğine nazaran, Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:
“Kalbinde Kur’an’dan bir ölçü bulunmayan kimse harap mesken üzeredir.” (Tirmizî, Fazâilü’l-Kur’ân 18)
5. Tövbe-İstiğfar Etmek
Allah Teâla şirke düşmeyenlerin Aka günahlarını affedeceğini bu gecede müjdelemiştir. (bk. Müslim, Îman, 279)
Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz: “Ben, günde Çehre sefer istiğfâr ederim…” (Müslim, Zikir, 42) buyurmuşlardır.
Müslim’de rivâyet edilen bir hadîs-i şerîfte şöyle buyrulur:
“Rasûlullâh’a -sallâllâhu aleyhi ve sellem- (Mîrâc’da) üç şey verildi: Beş vakit namaz, Bakara Sûresi’nin sonu ve ümmetinden şirke düşmeyenlere Aka günahlarının affedildiği haberi…” (Müslim, Îman, 279)
6. Salavat Getirmek
Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e salavat getirmeyi İlah Teâla emretmiştir. Ayrıyeten hadis-i şeriflerde salavat getirenin Tüm zahmetlerinin giderileceği bildirilmiştir.
Ayet-i kerîmede buyrulur:
“Şüphesiz ki Allâh ve melekleri, Peygamber’e çokça salât ederler. Ey müminler! Siz de O’na salevât getirin ve tam bir teslimiyetle selâm verin!” (el-Ahzâb, 56)
Übey bin Kâb -radıyallâhu anh- diyor ki:
“Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e:
«– Yâ Rasûlallâh! Ben sana Fazla salavât-ı şerîfe getiriyorum. Sanki bunu ne kadar yapmam gerekir?» diye sordum.
«– Dilediğin kadar yap.» buyurdu.
«– Duâlarımın dörtte birini salavât-ı şerîfeye ayırsam Müsait olur mu?» diye sordum.
«– Dilediğin kadarını ayır. lakin daha Çok yaparsan senin için iyi olur.» buyurdu.
«– Öyleyse duâmın yarısını salavât-ı şerîfeye ayırayım.» dedim.
«– Dilediğin kadar yap. ancak daha Çok yaparsan senin için güzel olur.» buyurdu.
Ben tekrar:
«– Şu hâlde üçte ikisi Kafi mi?» diye sordum.
«– İstediğin kadar. ancak artırırsan senin için düzgün olur.» buyurdu.
«– Öyleyse duâya ayırdığım vaktin hepsinde sana salavât-ı şerîfe getirsem nasıl olur?» deyince:
«– O takdirde Allâh Tüm kahırlarını giderir ve günahlarını bağışlar.» buyurdu.” (Tirmizî, Kıyâmet, 23)
7. Hamd Etmek ve Şükür Halinde Bulunmak
Bu mübârek gecelerde Rabbimize çokça hamd etmeli ve şükür halinde bulunmalıyız.
Âyet-i kerîmede “Ölümsüz ve ebediyen Canlı olan Allah’a güvenip dayan. Onu hamd ile tesbih et!…” (Furkân mühleti, 58) buyrulmaktadır.
Rasûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem-Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:
“Meşrû işlere Allah’a hamd ile başlanmazsa hayır ve rahmeti kesilir.” (İbn-i Mâce, Nikâh, 19; Ebû Dâvud, Edeb, 18)
8. Allah’ı Çokça Zikretmek
Mübârek gecelerde Rabbimizi zikretmeye daha Fazla Ehemmiyet verilmelidir.
Âyet-i kerîmede buyrulur: “Kendi kendine, yalvararak ve ürpererek, yüksek olmayan bir sesle, sabah-akşam Rabbini an. Gâfillerden olma!” (el- A’râf, 205)
“Rabbinin ismini zikret ve Tüm varlığınla O’na yönel.” (el-Müzzemmil, 8)
“…Allâh’ı zikretmek, elbette en Aka (ibâdet)’tir…” (el-Ankebût, 45)
Allâh Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurur:
“Allâh’ı sevmenin alâmeti, Allâh Teâlâ’yı zikretmeyi sevmektir.” (Suyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr, II, 52)
“Yeryüzünde Allâh Allâh diyen biri Mevcut hayli, kıyâmet kopmayacaktır.” (Müslim, Îmân, 234/148)
9. Sadaka Vermek
Allah yolunda infakta bulunup sadaka vermenin kişiyi pek Fazla tehlike ve belâlardan koruma edeceği, buna ilâveten sadakanın sahibini Allah’ın sevgisine ulaştıracağı unutulmamalıdır. Bu müstesnâ geceler de sadaka vermeye en hoş vesilelerdir.
Yüce İlah bu bahiste şöyle buyurmuştur:
“Allah yolunda infâk edin! Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın. Bir de ihsanda bulunun. Çünkü Allah, muhsinleri (iyilikte bulunan, işini hoş yapan ve ihsan şuuru ile yaşayanları) sever.” (el-Bakara, 195)
Hz. Peygamber (s.a.v) zengin-fakir her mü’mini infâka teşvik eder; bir hurmadan Öbür bir şeyi olmayan için; “Yarım hurmayla da olsa cehennem ateşinden korunun, onu da bulamazsanız hoş ve güzel bir Laf ile korunun.” buyururdu. (Buhârî, Edeb, 34)
Yorum Yok